20 KASIM ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ: BİZ ÇOCUKKEN
Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü.
Biz çocukken yaşadığımız dünya ile bugünkü dünya arasında gözlemlediğim farkları tespit edeceğim.
Burada düyamızın çok çok kötü bir durumda olduğu; savaşlardan kaçan mülteci çocukların durumu, ortadoğuda ölen çocuklar, ülkemizdeki çocuk işçiler ve çocuk gelinler; konusuna değinmiyorum bile.
Sıradan, normal, ortalama bir çocuğun eğitim sürecindeki değişiklikleri tespit ettim sadece...
BİZ ÇOCUKKEN:
- İlkokul 5 , ortaokul 3, lise ise 3 yıldı ve okula başladıktan ta liseden mezun olana kadar sistem değişmezdi.
- Okul bizim için geleceğimizi çizeceğimiz bilim yuvası idi ve dersler boş geçmezdi, boş geçen derslerde kitap okunurdu, çocuklar evlerine gönderilmezdi.
- Biz çocukken evet öğretmenlerimiz disiplinliydi, tırnakların temizliğine, saçın derli toplu olmasına karışırlardı, geç gelince tek ayak üstünde bekletir ama kız öğrencileri rencide edecek davranışlarda bulunmaz, mesela etek boyuna karışmazlardı.
- Öğretmenlerimiz bize yeni ufuklar açardı, kasabanın önde gelen kanaat önderleriydi.
- Eğitimin içeriği her yıl değişmezdi. Biz önceki yılı bitiren abla ya da ağabeylerimizin kitaplarını tekrar tekrar kullanırdık, her yıl tonlarca kitap almazdık.
- Okullarımızda mutlaka küçük de olsa bir kütüphane vardı ve öğretmenlerimiz çok kitap okuyanlara ödül verirdi.
- Güzel şiir okuma, kompozisyon yazma yarışmaları düzenlenirdi.
- Orta okulda sınıf gazetesi çıkarırdık ve öğretmenler dahil olmak üzere her konuda yazılar yazar ve bazen muzip eleştirilerde bulunabilirdik.
- Her okulun kendi yöresine ait halk oyunları ve koro toplulukları olurdu, gençler bölgenin geleneksel dans ve kültürlerini öğrenirdi.
- Yılda bir de olsa okulca bir sanat etkinliğine giderdik ya da okula tiyatro gelirdi.
- Okula bizi annelerimiz götürmezdi kendimiz giderdik. Taşımalı eğitim yoktu, okullar evimize en yakın yerdeydi, sabahın köründe yollara düşmezdik.
- İlkokul 4'te ve 5'te "Parasız Yatılı Okulları" sınavı olurdu, herkes o sınavı kazanmak isterdi. Kazananlar o yaşta ailelerinden ayrılıp başka şehirlere okumaya giderdi. Bu övünülecek bir şeydi.
- Ortaokul 3' te 'Fen Liseleri" ve "Kurumlar Sınavı" olurdu ve bu sınavı kazananlar 4 yıllık yatılı liselere giderler ve çeşitli saygın mesleklere girerdi.
- Lisede isteyen meslek lisesine isteyen düz liseye giderdi
- Meslek lisesine giden isterse mesleğini yapar isterse üniversite sınavına girer mesleğini değiştirebilirdi
- Herkes adı ÖSS ve ÖYS olan iki basamaklı sınava girer, başarılı olanlar Türkiye'deki tüm üniversiteleri seçebilir puanına göre istediği okula adil şartlarda değerlendirildiğine inanarak giderdi.
- Kazanamayanlar bir yıl sonra yeniden şanslarını denerdi.
- Evet bu sistemin çok fazla sorunları da vardı, ama hiçbirimiz sınav sonuçlarımızdan şüphe duymazdık. Bizim hak ettiğimiz puan ne ise onu aldığımıza inanır seneye daha çok çalışırdık.
- Bu sistemde de çok sorun vardı evet, mesela okula yemeklerimizi götürür ya da eve öğle yemeğine giderdik, okulda yemek verilmezdi, ama imkanların bu olduğunu bilirdik.
- Bu sistemde çok sorunlar vardı evet, sınavlara hazırlanmak için özel ders ya da dershaneye giderdik ama sınavda sorulan sorular bilimsel sorulardı ve rasyonel bir sınav sisteminde değerlendirildiğini bilirdik.
- Evet bu sistemde sorunlar vardı ama bizi her yıl adı ve içeriği neye göre olduğunu bile bilmediğimiz ama yeniden yeniden değişen ve en son TEOG olan herkesin ama herkesin sırf liseye gidebilmek için kazanmak zorunda olduğu, ama sınav sonuçlarının ülke adına tam bir başarısızlık abidesi olduğu, amacının sınavı geçemeyenleri mecburen İmam Hatip Okullarına mahkum etmek, sınavı geçenlerin de içi boşalmış, öğretmeni olmayan her daim dersleri boş geçen meslek liselerine göndermek olduğu bir sistemde yaşamamıştık. Sorunlu da olsa biz eğitim alabiliyorduk.
- Evet biz kitaplarımızı kendimiz alıyorduk ama en azında okula kaliteli bir eğitime ücretsiz gidebiliyorduk. Kaliteli bir eğitim için anne babalarımız özel okullara tonlarca para dökmek zorunda kalmıyordu. Evimize her gün değil ama en azından her hafta et giriyordu.
- Evet bu sistemde bir sürü sorun vardı ama bizi kadın erkek diye ayırmaz, cinsiyetçilk yapmazdı, hatta erkek gibi güçlü yetişirdik, ve biz kadınların Türkiye'nin geleceği olduğunun bilincine varırdık.
- Bu sistemde bir sürü sorun vardı evet ama kız çocuklarına değer veren onları birey yapan bir sistemdi.
Saygılarımla,
Yorumlar
Yorum Gönder