KAFAMDA BİR TUHAFLIK ROMANINDAN 16 ALINTI CÜMLE

1. "Toplumların hayatını belirleyen önemli şeyler insanların birbirine benzeyen yanlarından değil benzemeyen yanlarından çıkıyor." (s.102)

2. "İstanbul'da bir şeyler oluyor da kendisi bu olup bitenleri ve para kazanıp zengin olma fırsatını kaçırıyor duygusunu bir türlü içinden atamıyordu." (s.129)


3. "Kendi tanıdıkları arasında bir koca bulamayanların eğer bir kusuru yoksa da aşırı hırsı vardır." (s.247)

4. "Mevlut otuzundan sonra erkeğin hayatta kurt gibi yalnız olduğunu sokaklardan öğrenmişti." (s.304)

5. "Bizim gibilere belanın hep kocalardan geldiğini akıllı kız kardeşim çoktan kavramıştı." (Rayiha  Samiha için söylüyor) (s.317)


6. "Mezar taşları niye eğik duruyordu? Her bir mezar taşının bir başka olmasının, kimisinin hüzünle eğrilmesinin anlamı neydi? Yukarıdan nur gibi inen o beyaz şey neydi? Servi ağaçları, eski şeyler Mevlut'a niye güzel duygular uyandırıyordu?" (s.319)
(Mevlut bir gazeteden kestiği bu resim hakkında düşünüyor.)

7. "Altın kafes misali aynalı eski asansör durdu. Çok eski zamanlarda oluyordu bu, rüyalar kadar eski, ama aşk hep daha dün olmuş gibi gelir insana." (s.329)
8. "Mutlu olanın çok çocuğu olurdu. Mutsuz zenginler, tıpkı Türkiye nüfus kontrolü yapsın diyen Avrupalılar gibi, yoksulların çocuklarını kıskanırlardı." (s.340)
9. "Ağlayınca insanın acısı diniyor." (Rayiha'nın Babası) (s.348)
10. "Gene ağlamaya başladım. Ağlarsan hiç kimse kızmaz sana, soru da sormaz."(Samiha) (s.350)
11. " 'Hayatta insanın neye niyet ettiğini hissettirmesi YANLIŞTIR.'  " (s.379)
12. "ŞEHİR HAYATININ DERİNLİĞİ SAKLADIKLARIMIZIN DERİNLİĞİNDEN GELİR." (S.379) 
(Kitapta da büyük harfe yazılmıştır.)
13. "Kalbin niyetiyle dilin niyeti arasındaki köprü KISMET idi elbette. İnsan bir şeye niyet edebilir, başka bir şeyi dile getirebilir, kısmeti bu ikisini birleştirebilirdi. Rayiha ile mutluluğu Mevlut'un hayattaki en büyük KISMET'iydi." (s.391)
14. " 'Mektupları sana aşkla yazdım' dedi Mevlut. Ve daha bunu söylerken insanın hem doğruyu söylemesinin hem de samimi olmasının ne zor olduğunu anladı. " (s.426)
15. "İnsanlar mutlu,dürüst ve açık olmak için yaratılmışlardı."(Mevlut bayram neşesi yaşayan insanlara bakarak bunu düşünüyor)   (s.466)
16. " 'Hiç vazgeçme bozacı. Bu kuleler, betonlar arasında kim alır deme. Sen hep geç sokaklardan' "( Boza alan bir kibar bir hanım Mevlut'a bunu söylüyor, sanki hepimizin düşüncesini dile getirir gibi..) (s.466)


Orhan PAMUK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

‘MİNARE GÖLGESİ’ Engin ERGÖNÜLTAŞ

KARAGÜMÜK'TE SALAŞ BİR LEZZET: MEŞHUR EMİN USTA'NIN YERİ