KARAGÜMÜK'TE SALAŞ BİR LEZZET: MEŞHUR EMİN USTA'NIN YERİ
İstanbul'da yaşamanın en güzel yönlerinden biri de sürprizlerinin hiç bitmemesidir. Tam her yeri öğrendim dersiniz, sizi şaşırtmayı başarır. Meşhur Kebapçı Emin Usta'nın Yeri de bizim için böyle bir mekan oldu.
Yanında közlenmiş arpacık soğanları da bonus bir sürpriz oldu gerçekten. Soft içeceklerimizi de söyledikten sonra kebaplara giriştik dersem yalan olmaz. Kebap kızartılırken ızgaraya bastırılmış lavaş ekmeklerle de ayrı bir lezzet oluyor. Kebabı yerken aynen şunu söyledim; eğer bu kebapsa bizim daha önce yediklerimiz neydi peki?
Karagümrük' te, salaş bir lokanta Meşhur Emin Ustanın Yeri. Burayı Vedat Milor' un bir programında görerek öğrendik. Biz ki kebap deyince bin km. uzağa bile gitme potansiyeline sahip bir aileyiz. Nitekim buraya da ilk fırsatta gitmeyi kafamıza koyduk. Haziran ayında bir pazartesi öğleden sonra mekana gittik.
Mekana ulaşımı şöyle tarif edebilirim; Fatih'ten Edirnekapı'ya giderken, Karagümrük Stadının karşı tarafındaki Yapı Kredi Bankasının bulunduğu sokağın içinde biraz ileride sağ kol üzerinde yar alıyor. Pazartesi günleri buranın pazarı kurulduğu için o gün sokağa araç ile girilmemesini öneririm.
Emin Usta'nın Yeri'nde Haşhaş Kebabının meşhur olduğunu duymuştuk, biz onu yemeye gitmiştik ama o gün hazırda yokmuş o nedenle, 'Kuzu Şiş' ve 'Adana Kebap' söyledik. Dışarıda masaları da var, biz oraya oturduk. Hem havadar hem de pazarın cıvıltısını izlemek güzel oldu.
Merakla beklerken önce bostana geldi. Tam Urfa usulu yapılmış, hakikaten biraz acı bir bostanaydı, acı sevenlerin ağzına layık.
Bir süre sonra da bakır bir tepsinin içinde (Usta'nın memleketi Urfa Birecik usulu olsa gerek); etrafında köz biberle domatesler, marul ve yeşil nane ile bezenmiş halde ortasında nefis kızarmış kebaplar geldi.
Şu bir gerçek ki; kebap işi tamamen ustalık meselesi. En önemli şey doğru etin seçilmesi; sonra da etin neresini, yağın ne kadarını kullanacağı, kebabın satırla elde kıyılması derken tam bir ustalık gerektiriyor. O nedenle kebabı gerçek anlamda yapan yerler burası gibi biraz salaş görünümlü olup, sınırlı bir sayıda müşteriye hizmet eden yerler oluyor.
Hedef kitle büyüdükçe ve üretim arttıkça yapılan kebabın lezzetini yakalamak pek mümkün olmuyor. Çünkü bir usta o kadar çok kebabı yapamaz, mecburen başka üretim modelleri devreye giriyor.
Kısacası Emin Usta gerçek anlamda kebap ustasıymış, bizzat tadarak teyit ettik. Lezzet kaşifleri için tam da keşfedilesi bir mekan olduğunu net olarak söyleyebilirim.
Kebabı yedikten sonra üzerine demli Seylan çayını da içince tam güzel oldu.
Yemekten sonra mekanın hemen yanındaki pazarı da gezdik, taze meyve ve sebzeler aldık, eski İstanbul havasını kokladık.
İstanbul'un uydu kenterinde yaşayan oradan oraya koşturan bir çoğumuz için bu eski İstanbul semtine gidip, böyle bir deneyim yaşamak gerçekten iyi geliyor; Yeniden 'İstanbul seni seviyorum' dedirtiyor. Tavsiye ederim.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.,
Sevgiyle...
Yorumlar
Yorum Gönder